Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ), yabancı uyruklu işçilerin barınma ve yiyecek hizmetleri karşılığında maaşlarından asgari ücretin yüzde 40’ına kadar kesinti yapılmasına izin veren yasa değişikliğinin iptali ve yürütmenin durdurulması için Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı.
“Uyuşturucu ve trafik güvenliğinde yeni projeler hayata geçireceğiz”
İçeriği Görüntüle
Başvuru öncesinde DEV-İŞ Başkanı Semih Kolozali ile Avukat Serkan Mesutoğlu, KTOEÖS Başkanı Selma Eylem ve Avukat Cansu Nazlı Lefkoşa Mahkemeleri önünde basına açıklama yaptı.
DEV-İŞ Başkanı Semih Kolozali, hükümetin daha önce aldığı birçok kararın sendikalar tarafından dava edildiğini, bu davaların çoğunda geri adım atan veya kaybeden tarafın yine hükümet olduğunu savundu.
Kolozalı, söz konusu kararın anayasaya ve yasalara aykırı olduğunu, hükümetin yasa gücünde kararnameyle yabancı uyruklu işçilerin asgari ücretin altında maaş almasına izin verdiğini, bunun hem anayasa hem de uluslararası çalışma normlarına aykırı olduğunu ileri sürdü.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) temel ilkelerinden birinin “eşit işe eşit ücret” olduğunu hatırlatan Kolozali, “ILO normlarına göre dini, milliyeti veya kökeni ne olursa olsun tüm çalışanların ülkedeki yasalardan ve geçerli ücret politikalarından eşit şekilde yararlanma hakkı vardır” dedi.
Kolozali, yabancı işçilerin asgari ücretin altında maaş almasının hedeflendiğini öne sürerek, bu nedenle düzenlemeyi dava etmek üzere bugün mahkemeye geldiklerini kaydetti.
Davanın seyriyle ilgili bilgi veren Avukat Serkan Mesutoğlu, eşit işe eşit ücret ilkesinin evrensel bir prensip olduğunu belirterek, “Irk, etnik köken ya da milliyet temelli ayrım yapılmadan tüm çalışanlara aynı muamelenin gösterilmesi evrensel olarak koruma altına alınmış kutsal bir ilkedir. Bu prensipler yalnızca uluslararası sözleşmelerle değil, aynı zamanda anayasamız tarafından da korunmaktadır” dedi.
Söz konusu yasa gücünde kararnamenin bu evrensel değerlere bir “saldırı” niteliği taşıdığını savunan Mesutoğlu, düzenlemenin iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açtıklarını kaydetti.
Teknik açıdan da ciddi sorunlar bulunduğunu ifade eden Mesutoğlu, “Yasaları yapmak Meclis’in görevidir. Bakanlar Kurulu ise ancak istisnai koşullarda ve ivedilik halinde yasa gücünde kararname çıkarabilir. Oysa bu düzenlemede böyle bir ivedilik söz konusu değildir. Konu yalnızca bu yılın başından beri değil, uzun yıllardır sermaye çevreleri tarafından gündeme getirilen bir meseledir. Dolayısıyla ivedilik koşulu bulunmadığı için bu şekilde düzenlenmesi hukuken mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Avukat Cansu Nazlı ise, iş yasası ve asgari ücret mevzuatında ücretin harcırah veya yemek gibi kalemlerden düşülemeyeceğini ve hiçbir şekilde mal olarak ödenemeyeceğini düzenleyen hükümler bulunduğunu hatırlattı.
Asgari ücret yasasının tefsirinde, bu ücretin bir işçinin ailesiyle birlikte geçinebileceği en düşük ücret olduğunun açıkça belirtildiğini söyleyen Nazlı, “Oysa mevcut yasa gücünde kararnameyle yabancı işçiler birey olarak ele alınmakta, sanki bir ailesi yokmuş gibi varsayılmaktadır. Barınma ve yemek giderleri düşülerek asgari ücretin yaklaşık yüzde 40 oranında azaltılması, yalnızca anayasaya değil, iş yasası ve asgari ücret mevzuatına da aykırıdır” dedi.
Kaynak : Halkın Sesi