KKTC Avcılık Federasyonu Başkanı Tahir Saygıner, av sezonunun açılmasıyla birlikte avcılara yönelik eleştirilerin artığını belirterek, avcılara yönelik eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
“Sözde hayvan severler ve çevreciler” olarak nitelendirdiği grupların art niyetli saldırılar başlattığını savunan Saygıner, avcılığın doğaya zarar veren bir faaliyet olmadığını belirtti.
“KURŞUN DOĞAYI ZEHİRLEMEZ”
Av tüfeklerinden çıkan kurşunların doğayı zehirlediği iddialarını ise “bilimsel değeri olmayan kahve sohbetleri” olarak değerlendiren Saygıner, “Yeraltı sularının zehirlendiği, ormanların yok olduğu gibi söylemler asılsızdır” ifadelerini kullandı.
“AVCILAR DOĞA BEKÇİSİDİR”
Karpaz Burnu’nun “milli park” ilan edilerek avcılığa kapatılmasını isteyenlere de tepki gösteren Saygıner, “harnup ve ardıç ağaçlarının kesilip kömür yapılmasının önüne nasıl geçeceksiniz? Tarla açılmak için Maki bitki örtüsünün tahrip edilmesini nasıl engelleyeceksiniz?” diye sordu.
Avcıların doğa bekçisi olduğuna vurgu yapan Başkan Saygıner, Avcılık Federasyonu’nun yıllardır bu tür tahribatlarla mücadele ettiğini, avcıların bölgede bulunmasının yasa dışı faaliyetleri de engellediğini öne sürdü.
Avcıların yaban hayatını koruma konusunda sorumluluk üstlendiğini söyleyen Saygıner, “Bir ülkede av hayvanı bitmişse avcılık da biter. Bu yüzden biz avcılar doğayı ve yaban hayatını korumak zorundayız. Susuz kalan hayvanlara su sağlıyoruz, tarım ilaçlarının bilinçli kullanımını teşvik ediyoruz, zararlılarla mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“AVCILAR KATİL DEĞİL”
Avcılara yönelik “katillik” ve “vahşet” söylemlerine de sert çıkan Saygıner, “Konserde izlediğiniz sanatçı, sizi tedavi eden doktor, evladınızı emanet ettiğiniz öğretmen, hakkınızı savunan avukat ya da karar veren hakim bir avcı olabilir. Biz katil değiliz; doğayı seven, koruyan, bunun için emek ve maddi fedakârlık yapan insanlarız” dedi.
AKTİVİSTİN İDDİALARINA SERT YANIT
KKTC Avcılık Federasyonu Başkanı Tahir Saygıner, çevre aktivisti Yakup Genç’in av sahaları, avcılık ve çevreye yönelik iddialarına da geniş ve bir açıklamayla yanıt verdi.
Genç’in, avcıların kullandığı kurşunların yeraltı sularını ve av hayvanlarının etini zehirlediği yönündeki sözlerine karşı çıkan Saygıner, dünyadaki gelişmiş ülkelerde de aynı mühimmatın kullanıldığını belirtti.
“300 yıllık bir çalışmadan ve kuş gübresine ihtiyaç duyulduğundan bahsediliyor. Ancak bununla ilgili herhangi bir bilimsel araştırma var mı? Yeraltı sularının zehirlendiğine dair somut bir rapor mevcut mu?” diye soran Saygıner, iddiaların çoğunun dayanaksız olduğunu savundu.
“PINARLARIN ŞAHISLARA TAHSİSİ YASAL DEĞİL”
Saygıner, bir pınarın tahsis edildiği iddialarına da yanıt vererek, “Yaptığım araştırmalara göre bir pınarın herhangi bir şahsa kiralanması yasal olarak mümkün değildir” dedi.
“Küçücük bir yarımadada yasalara uygun ve saygı çerçevesinde yaşamak varken, çevre örgütleriyle camiamızı karşı karşıya getirmek kime fayda sağlayacak? Aktivistin paylaşımları sadece bir bölge üzerinden yapılırken biz, tüm KKTC’yi besleyen ve su kaynaklarını geliştirmek için canla başla mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“ET TARTIŞMASINA YANIT”
Aktivistin “yaşam için yeterince et üretildiği” yönündeki sözlerine de değinen Saygıner, şu soruyu yöneltti:
“Bu hayvanların erken büyümesi için yapılan aşılar ve ne ile beslendikleri konusunda bilgisi var mı? Doğal ortamında beslenen ve avlanan av hayvanlarının eti mi, yoksa ne ile beslendiği bilinmeyen ve Güney Kıbrıs’tan gelen etler mi daha sağlıklıdır?”
“CEP BÖLGELERİNDE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Saygıner, av hayvanlarının çoğalması için cep bölgelerinin yasada belirlendiğini hatırlatarak, “Aktivistler ziyaretimize geldiklerinde, bu bölgelerde avın çoğalması için her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu açıkça söyledim” dedi.
“AVCILAR DOĞAYA KATKI SAĞLIYOR”
Federasyon Başkanı, avcıların doğaya yaptığı katkıları da hatırlattı. KKTC genelinde 95 kulübün bulunduğunu ve bu kulüplerin 1000’in üzerinde su deposu ile doğal yaşamı desteklediğini belirten Saygıner, AB onaylı projelerle doğaya su depoları kazandırdıklarını söyledi.
“Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren çevre örgütleri ve Çevre Dairesi ile birlikte çalışıyoruz. 500 adet kameralı beton su deposu projemiz AB tarafından kabul edildi. Bizler durmaksızın doğayı beslemek için mücadele veriyoruz. Kendi olanaklarımız ile aldığımız tankerimiz doğaya su takviyesi sağlamak adına 7 gün 24 saat esası ile çalışıyor ve bu konuda katkı sağlayan tek sivil toplum örtüyüz” ifadelerini kullandı.
“KOLTUK KAYGIM YOK”
Saygıner, başkanlık süresiyle ilgili iddialara da yanıt verdi. Önceki dönemde yaşanan görev değişikliğinin iç tartışmalardan kaynaklanmadığını belirterek, “Tüzüğümüz gereği bir başkan en fazla iki dönem görev yapabilir. Görev değişimi bu kurala göre gerçekleşmiştir” dedi.
Ayrıca, kendisinin “koltuğunu kaybetmemek için aktivistlerle görüşmediği” yönündeki iddiaları da reddeden Saygıner, “Beni tanımadıkları ortada. Tüzüğümüz gereği avcıların beni seçmediğini kulüplerin seçtiğini bilmediği de ortada. Yasalarımızı açıp okusunlar, canlıların yaşam hakkına saygı duyan düzenlemelerimiz vardır” diye konuştu.
“AVCILIK DÜŞMANLIĞI YAPIYORLAR”
Avcılığın spor olmadığı yönündeki iddialara kesinlikle katıldığını ancak bu durumun farklı bir anlam taşıdığını vurgulayan Saygıner, “Avcılık bir spor değil, bir kültürdür. Atalarımızdan bize miras kalan, bizden sonraki nesillere miras bırakacağımız, doğa bilinciyle sürdürülen bir yaşam biçimidir” dedi.
“AÇIKLAMALARI ÇELİŞKİLİ”
Aktivist Yakup Genç’in çelişkili açıklamalar yaptığını da belirten Federasyon Başkanı, “Konuşmasının başında ‘özel bölge oluşturulsun, av hayvanları çoğalsın’ diyor, ortasında ‘av yasaklansın’ diyor, sonunda ise ‘gelin beraber yapalım’ diyor. Bu tam bir çelişkidir” ifadesini kullandı.
“EĞİTİME ÖNEM VERİYORUZ”
Federasyon Başkanı Tahir Saygıner, camianın eğitime verdiği öneme de vurgu yaptı. Saygıner, “Bahse konu aktivist, avcılık camiasının nasıl zalim bir ordu olduğunu sordu ve cevabını istedi. Bu söylemi asla kabul etmiyoruz. Eğitime önem veren bir yönetim anlayışımız olduğu alenen bilinmekte ve taktir görmektedir. Yönetim Kurulu Üyelerimizden biri de Yakın Doğu Üniversitesi Kurucusu Sayın Suat Günsel’in oğlu Doktor Aziz Suat Günsel’dir. Eğitim sistemimizi daha çağdaş hale getirdik ve her geçen gün geliştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“EKONOMİYE BÜYÜK KATKI”
Başkan Saygıner, avcılığın sadece kültürel değil, aynı zamanda ekonomik bir değer olduğuna da dikkat çekti. Tahir Saygıner, Federasyon verilerine göre avcılık sektörünün, 2024 yılında devlet ekonomisine 700 milyon TL katkı sağladığını dile getirdi.
“SAYGI DUYALIM”
Çevre örgütlerine de çağrıda bulunan Saygıner, “Biz çevre örgütlerine nasıl saygı duyuyorsak, onların da biz avcılara saygı göstermesi gerekir. Bu küçük adada hepimiz yasalara uygun ve saygı çerçevesinde yaşamak zorundayız” ifadelerini kullandı.
“AVCILIĞIN KAPATILMASI KİMSENİN İKİ DUDAĞININ ARASINDA DEĞİLDİR”
KKTC Avcılık Federasyonu Başkanı Tahir Saygıner, açıklamasında son olarak avcıların yasal haklarını sonuna kadar kullanacağını da kaydetti.
Saygıner, “Avcılığın kapatılması kimsenin iki dudağının arasında değildir, olamaz. Avcılarımızın haklarının dünyada yapıldığı şekli ile sonuna kadar savunulacağından kimsenin şüphesi olmasın. Bu noktada Federasyonumuz, gerekli adımları atmıştır” ifadelerini kullandı.
Kaynak : Halkın Sesi