Partiden yapılan açıklamaya göre Denktaş, Yeni Bakış Web TV’de konuştu. Kıbrıs Türk halkının var olduğu günden beri anavatanına bağlı, anavatanını seven ve güvenen bir halk olduğunu söyleyen Denktaş, son beş yılda bu ilişkinin yıpratıldığını ifade etti. Her dönem oy devşirmek için kamplaştırma çalışması yapıldığını söyleyen Denktaş, şöyle devam etti:
“Sadece insanımızı kamplara ayırmak için hiç gündemde olmayan federasyon ve iki devlet gündemini yarattılar. Bunu yapan kampanyacılardır. İnandıkları için değil, ücret karşılığı bir çalışma yaparlar ve evlerine dönerler. Bu kişilerin manipülasyonlarına değil, gerçekten vatandaş ne yaşadığına bakmalı. Bizi böyle bölmek başlı başına vatana ihanettir.”
Özkurt: BRT’de yapılması planlanan program YSK kararının ardından iptal edildi
İçeriği Görüntüle
Bu ülkedeki kimseyi ayırmadığını ifade eden Serdar Denktaş, anne-babası nerede doğmuş olursa olsun bu topraklarda gözlerini yumacak, bu ülkeyi seven herkesi Kıbrıslı Türk olarak nitelendirdiğini belirtti.
Anavatanıyla gurur duyan, Türkiye’ye güvenen, Anadolu insanını kardeş belleyen bir halk kitlesi varken, şimdi giderek, o ilişkilerin zayıfladığını kaydeden Denktaş, Türkiye ile ilişkilerin çok iyi olması gerektiğini, fakat şu anda “sen AKP’yi seviyorsan Türkiye’yi seviyorsun, AKP’yi desteklemiyorsan Türkiye’yi sevmiyorsun Rumcusun” gibi bir zihniyet geliştirildiğini dile getirdi.
Denktaş, “Bizi bu noktaya son beş yılımızı boşa harcayan cumhurbaşkanlığı makamı ve üçlü hükumet getirdi. Vatandaşlarımız bunun değişmesini istiyor artık. Türkiye’yi sevmek Anadolu’yu sevmektir. Bizim için Türkiye 85 milyonluk Anadolu’dur. Kendi irademizle kendi demokrasimizle yol alalım, ileriye bakalım” diye konuştu.
-“Seçimden sonra Kıbrıs sorununu değil, ülke gerçeklerini konuşmaya devam edeceğiz”
Federasyonun gerçekleşmeyeceğini herkesin gördüğünü belirten Denktaş, hiç kimsenin, “Tufan Erhürman seçilirse federasyon olacak, ya da Tufan bizi Rum’a teslim edecek” gibi söylentilere inanmaması gerektiğini söyledi. Kim seçilirse seçilsin, 20 Ekim’den itibaren Kıbrıs sorununun değil, ülke gerçeklerinin konuşulacağının altını çizen Denktaş, şunları kaydetti:
“Seçim nedeniyle federasyon gündeme geldi. 20 Ekim’den sonra yine pahalılığı, geçim derdini, yolsuzluğu, usulsüzlüğü, partizanlığı konuşacağız. Bunlara ek olarak emlak ve inşaat sektöründeki büyük gerilemeyi konuşuyor olacağız. Çünkü bu ülkeye gelip yatırım yapmış birisine sahip çıkmadığımız için hakkındaki suçlamaları kabul etmek durumunda kalıyor.”
“Tufan Erhürman göreve gelirse garanti ve ittifak anlaşmalarının sona ereceği” düşüncesinin de büyük bir yalan olduğunu kaydeden Serdar Denktaş, garanti ve ittifak anlaşmalarının tek başına hiçbir Kıbrıslı Türk’ün elinde olmadığını vurguladı.
Bu anlaşmanın Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’ın imzasıyla hayat bulduğunu ve yine onların imzasıyla ortadan kalkabileceğini ifade eden Denktaş, “Bu gibi asılsız söylemlerle halkı korkutmaya çalışıyorlar. Türkiye böyle bir durumu asla kabul etmez, garanti ve ittifak anlaşmaları da kalkmaz. Türk askerinin adadaki varlığı en önemli güvenlik unsurumuz ve barışın teminatıdır” dedi.
-“Bağımsızlık bildirgesi Anayasa’nın ayrılmaz bir parçasıdır”
Bağımsızlık bildirgesinin seçimlere alet edildiğini, bunun “büyük bir saygısızlık ve umursamazlık” olduğunu savunan Denktaş, şunları belirtti:
“Bağımsızlık bildirgesi Anayasa’nın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu tartışmayı seçime yönelik yapıyorlar. Kendi devletlerine inanmadıklarını, özgüven yoksunu olduklarını göstermiş oluyorlar. Gelecek umurlarından değil, çocuklarımızın nasıl yaşadığı ve gidenlerin nasıl geri döneceği umurlarında değil. Umurlarında olan tek şey, nasıl toplumu kamplaştırıp, kendilerine nasıl oy çıkaracaklarıdır.”
Seçimlere hile karışmasından endişe duyduğunu da belirten Denktaş, “Oy satın almayı kastetmiyorum. Gelen seçim çarşaflarının dijital ortama aktarımında bir problem yaşanacak mı? Bunun endişesindeyim” dedi. Önlem alınması gerektiğini kaydeden Denktaş, “İrademin çarpıtıldığını tespit ettiğim anda vatandaş Serdar Denktaş olarak ben mahkemeye götürüm durumu” diye konuştu.
-“Diplomasi, Rum ile yapılmalı, halk ile değil”
Denktaş, diplomasinin dışa karşı yapılması gereken bir iş olduğunu kaydederek, “Bugüne kadar Rum’un hamlelerine karşı bir diplomasi geliştirmeyenler, kendi insanına diplomasi yapacakmış. Atak diplomasi başlığı altında toplanan her şey, içeriye yönelik projeler. ‘Yeniden ben seçilirsem bunları Türkiye yapacak, ben seçilmezsem bunlar gerçekleşmez’ mesajı veriliyor. Anavatanı böyle bir ayrımcılığa sürüklemeye kimsenin hakkı yok” dedi.
19 Ekim’de tüm bunların son bulacağını ve değişimin kapılarının aralanacağını ifade eden Denktaş, tüm vatandaşların sandığa gitmesi gerektiğini söyledi.
Kaynak : Halkın Sesi