Kuzey Postası

Kuzey Kıbrısın En Güncel Haber Sitesi

Akçaba: “Zeytinyağında sahtekarlığı önlemek, halkı korumak, kurumların işbirliği ile mümkündür”

Zeytin Üreticileri ve Sanayicileri, zeytin ve zeytinyağının gerekli şekilde değerlendirilmesi için bir devlet politikası olması gerektiğini belirtti.

Zeytin Üreticileri ve Sanayicileri adına, Zeytin Konseyi üyesi olan Dr.Nazım Akçaba tarafından yapılan yazılı açıklamada, piyasadaki hileli ve sahte ürün sektörü ciddi anlamda sıkıntıya soktuğunu kaydetti.

“Temmuz 2023’te Meclis’te tüm milletvekillerinin ortak iradesi ile oy birliği ile geçen yasanın ülke zeytinciliğinin korunup geliştirilmesini amaçladığını hatırlatan Akçaba, “Yasanın geçmesinden itibaren bakanlık faaliyet gösteren kişi ve işletmelere çağrı yapılarak faaliyet alanına uygun kayıt zorunluluğunu hayata geçirmiş ve toplamda 37 firma denetimlerden geçerek bu alanda üretim, işleme, depolama ve satış yerinden yetkilendirilmiş ve bu konuda Vergi Dairesi ile de koordineli çalışılmıştır” dedi.

Denktaş: “Asıl mesele büyüyen iç sorunlar”

İçeriği Görüntüle

Nazım Akçaba

Akçaba “Piyasada ürün satışı yapacak Vergi Dairesine kayıtlı işletmeler kuran işletmelere işletme kayıt ve onay belgeleri verilerek; bu alanda izlenebilirliğin, sağlıklı, hijyenik ürün tedariki ve satışının yolu açılmıştır” ifadesini kullandı.

Akçaba açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu konularda titiz çalışan ve şu ana kadar görevini yapan kurum olan Tarım Bakanlığı, Tarım Dairesi maalesef denetimler başta olmak üzere tahşişli yağ, kaçak yağ, sahte yağ satışına engel olamamakta, sektörde faaliyet gösteren binlerce üretici ve bu sektöre çok büyük paralar yatırarak ciddi işletmeler kuran yatırımcıyı koruyamamakta ve sektörü ciddi sıkıntıya sokmaktadır.

Küçük üreticilerin kendi aralarında yapmış olduğu evden eve küçük ölçekli alışverişe bu yasa mümkün olduğunca karışmamaktadır. Büyük ölçekli ticaret yapan- özellikle açık pazarlar, bazı otel ve restoranlarda, marketlerde tehdit anlamında sahte ve hileli ürün olarak zeytinyağı satılmakta ve kullanılmaktadır.”

Parasını vererek ürünü alan vatandaşın hileli ve sahte mal ile dolandırılmasına ne kamu vicdanı ne de yasaların izin verdiğini söyleyen Akçaba, piyasada sahte ve hileli ambalajsız, kayıtsız ve izinsiz ürünlerin toplatılması gerektiğini bildirdi. Akçaba, “Bu durumu önlemede Ekonomi Bakanlığı Ticaret Dairesine, açık pazarlardan sorumlu tüm Belediyelere, kamu sağlığı ve güvenliğini korumak amacıyla sahte yakıt, sahte içki, sahte-kaçak hileli et ve süt gibi olaylarla mücadele eden Polis Genel Müdürlüğümüze büyük görev düşmektedir” dedi.

Akçaba, ayrıca çevre sağlığını tehdit eden bazı zeytin işletmelerinin yarattığı çevre kirliliği konusunda Çevre Dairesinin de üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.

Tarım Bakanlığı, Zeytin Konseyi ve Zeytin Örgütleri Toplantılarında defalarca bu sorunları dile getirmelerine ragmen 3-5 sahtekârla mücadele konusunda gereken adımların atılamadığını belirten Akçaba, bununla birlikte kurumların işbirliği ile konunun çözülebileceğine inandıklarını vurguladı.

Tarımsal Araştırma Dairesi’nin üzerine düşeni yaparak her türlü analiz için laboratuvarını kurduğunu, denetimler için hazır olduğunu kaydeden Akçaba, “zeytin ve ürünleri Yeşil Hat Tüzüğü’nde yapılan düzenleme ile dünyaya satabileceğimiz tek ürün olarak gururumuzdur. Ülkenin bu değerli ürününü korumalı, geliştirmeli, kalitesini dünya standartlarında pazarlara sokmalı, başta üretici ve yatırımcılar olmak üzere Devletin politikası olması gerekmektedir” dedi.

Akçaba, satılan ürünlerin sertifikalı ve laboratuvar analizi yapılmış ürünler olarak otel, lokanta, marketlerde ve açık pazarlarda yer alması gerektiğini, ne olduğu belirsiz kayıtsız, etiketsiz ürünlerin halk sağlığını tehdit etmesinin ise mutlak surette önlenmesi gerektiğini bildirdi. Akçaba açıklamasını “Reçete bellidir. Sahtekarlığı önlemek, halkı korumak, kurumların işbirliği ile mümkündür” sözleriyle noktaladı.

Kaynak : Halkın Sesi