Lefkoşa’da okul önlerinde sigara kullanımı, foto muhabiri Doğan Samer’in objektiflerinden kaçmadı.
Samer, polis denetiminin gölgesinde okul kapısında sigara içen gençleri fotoğraflayarak, durumun ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne serdi.
Samer, paylaştığı fotoğraflarda yüzleri bulanık tuttuğunu belirterek, “Mesele çocuklar değil; onların etrafını saran büyüklerin ve sorumluların ihmali” dedi.
Doğan Samer’in paylaşımı şöyle:
GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE GELECEK YANIYOR…
Lefkoşa’da okul kapısında, polis denetiminin gölgesinde bir sahneye tanık oldum: elde sigara, omuzda çanta…
Çocuk…
Yasalar diyor ki 18 yaş altına tütün yasak (44/2008). Peki ya gerçek? Gerçekte, okul önünde bile duman normalleşmiş durumda.
Okullar ülkemizde daha 3 gün önce açıldı. Yeni eğitim-öğretim yılına umutla başlaması gereken çocuklarımız, okul önünde bile dumana teslim ediliyor.
Bu fotoğrafta yüzleri özellikle bulanık tuttum. Çünkü mesele çocuklar değil; mesele onların etrafını saran büyüklerin, sorumluların ihmali.
Satış yapanlar, görmezden gelenler, “Bir kereden bir şey olmaz” diyenler… Okul çevresinde duman, evde duman, durakta duman. Sonra “Niye bu kadar erken başlıyorlar?” diye şaşırıyoruz.
Araştırmalar yıllardır aynı şeyi söylüyor: Sigara ortaokula kadar düştü, lisede daha da arttı. E-sigara ve “ısıtılmış” tütünler de cabası. Yasak koymak yetmez; denetlemek, eğitmek, farkında olup bilinçli hareket etmek zorundayız.
“Rum tarafı, çatışma arzusunu gösteriyor”
İçeriği Görüntüle
Sigara sadece bir alışkanlık değil; 14-15-16 yaşlarındaki çocukların uyuşturucuya uzanan yolun ilk durağıdır. Erken yaşta sigaraya başlayan çocukların büyük kısmı, kısa süre sonra farklı maddelerle de tanışıyor. Bunu araştırmalar da söylüyor, sokakta gördüklerimiz de. Ama hükümet politikaları bu tehlikeyi yok sayıyor. Denetim göstermelik, yasalar raflarda… Çocuklar elinde sigarayla başlıyor, ardından çok daha ağır bağımlılıkların pençesine sürükleniyor. Ve biz hâlâ seyrediyoruz.
Eğitim sendikalarına, ailelere, öğretmenlere, belediyelere, polise sesleniyorum:
Okul önleri “tütünsüz güvenli bölge” olmalı. Gizli satışa sıfır tolerans vermeliyiz. Reklam kılıklı pazarlamalara dur demeliyiz. Bu çocukların geleceğini korumak, sadece devletin değil, toplumun da sorumluluğudur.
Bugün bu kare size bir haber değil, bir çağrı olarak gelsin:
Çocukları değil, sistemi konuşalım. “Göz yumma kültürü”nü bitirelim.
Yasaklar kâğıtta değil, sokakta işlerse bir anlamı var.
Not: Bu paylaşımda yer alan gençlerin kimlikleri gizlenmiştir. Ama sorun, hepimizin gözünün önündedir…
Kaynak : Halkın Sesi