Kuzey Postası

Kuzey Kıbrısın En Güncel Haber Sitesi

“Mesele sadece bireysel tehditler değil”

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB), Genel Sekreteri ve Kıbrıs Postası Dijital Yayınlar Koordinatörü Canan Onurer, yayımlanan bir haber nedeniyle ölüm tehdidi aldı.

Türkiye’den KKTC’ye turist vizesiyle gelen ve suç işledikten sonra deport edilen kişilerin, haklarında Kıbrıs Postası’nda çıkan haberlerin kaldırılması için Canan Onurer’e tehditler savurdu.

Onurer, haberin kaldırılmaması halinde “yaşatmayız” ifadeleriyle tehdit edilirken, olay polise taşındı.

Konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan Canan Onurer, “Bu yalnızca bana yapılmış bir tehdit değil. Bu ülkede yaşayan herkese yapılmış bir gözdağıdır” dedi.

Canan Onurer’in paylaşımı şöyle:

“Kuzey Kıbrıs’ta suç çeteleri ve politikasızlığın bedeli

8 Eylül sabahı telefonuma gelen mesajlarla uyandım. Lefkoşa ve Demirhan’da marketleri soyan üç kişiyle ilgili yayımlanan haberin kaldırılması için üst üste tehditler savruldu. Önce küfürler, sonra “seninle abilerimiz ilgilenecek” sözleri… Ardından bir İngiltere numarasından gelen ölüm tehdidi: “Haberi kaldırmazsan sen ve başka kim varsa yaşatmayacağız.”

Polise gidip şikayet ettiğim sırada aynı numara yeniden aradı ve tehditlerini itiraf etti. İngiltere numarası üzerinden yapılan tehditlerin geldiği hesabı biraz kurcaladığımda ise Türkiye’deki “Daltonlar Çetesi”nin elebaşı olarak bilinen bir isimin bu tip tehdit içerikli mesajlarda kullanıldığını düşündüm. Yani Kıbrıs’ın kuzeyinde gazetecilere ölüm tehdidi savuranlar korku salmak için Türkiye’deki bir çete liderinin adını kullanmakta.

Bu yalnızca bana yapılmış bir tehdit değil. Bu ülkede yaşayan herkese yapılmış bir gözdağıdır. Çünkü asıl sorun, ülkenin giriş-çıkışlar konusunda hiçbir politikası olmamasıdır. Suç örgütleri, suikastçiler, tetikçiler… Hepsi rahatlıkla gelip burada cirit atabiliyor. Sadece bir kimlik göstermek yeterli oluyor. Türkiye’de suç kaydı bulunan kişilerin neden hiçbir sorgulama yapılmadan bu ülkeye kabul edildiği sorusunu hepimize sorduruyor!

Üstelik mesele sadece bireysel tehditler değil. Bazı bölgelerde işletmelerin haraca bağlandığı, kara paranın rahatça dolaştığı ve mafyatik ilişkilerin giderek normalleştiği bir düzen oluşmuş durumda. Kuzey Kıbrıs adeta suç örgütlerinin güvenli limanına dönüşmüş halde.

Lefkoşa’da Barış Caddesi ve Yaman Bey Sokak’ta yarından itibaren trafik tek şeritten…

İçeriği Görüntüle

Bütün bunlar olurken bir bakan çıkıp dağıtılan silah ruhsatlarıyla ilgili “ruhsatlı silahla suç işlenmez” diyebiliyor. Oysa mesele silahın ruhsatı değil, bu toprakların suç baronlarına açık hale getirilmesidir.

Türkiye’nin yıllardır uyguladığı nüfus politikalarıyla birlikte düşünüldüğünde tablo daha da vahimdir. Kuzey Kıbrıs kontrolsüz göçle, denetimsiz girişlerle ve politik körlükle suç çetelerinin oyun alanına dönüştürülmüştür.

Ben bugün bir gazeteci olarak tehdit edilmiş olabilirim. Ama asıl tehdit, bu topraklarda yaşayan herkesin üzerindedir. Eğer bu politikasızlık devam ederse, yarın kimin hedef olacağını da kimse bilemez.

Yaşanan olaylar üzerine tanıdığım tanımadığım izleyici ve takipçilerim, meslektaşlarım, arkadaş ve dostlarım, bazı milletvekilleri, parti başkanları ve sadece tek bir bakan aramış, mesaj atmış ve dayanışmasını bildirmiştir.

Sadece böylesi dönemlerde değil her daim dayanışmanın ve birlikte mücadele etmenin önemini savunan bir gelenekten gelen birisi olarak bunun ne kadar büyük bir güç olduğunu biliyor, herkese de ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bir ayrı teşekkürüm tabi ki avukatım Mine Atli’ya, desteği ve dayanışması benim için çok değerlidir.”

Kaynak : Halkın Sesi